Sanat pratiğimin temelini; metropol kültürü,aynılaşma,kimlik ve eşitlik kavramları oluşturuyor. Çalışmalarımda pentür, fotoğraf, video gibi çeşitli medyumları kullanırken, hepsinde katmanlı bir biçim dili yakalamayı amaçlıyorum.
Sürdürdüğüm “Yönlendirilemeyen Yüzey Projesi”,çeşitli semtlerde çekilmiş ve yan yana geldiğinde döngüsel bir biçimsizlik yaratan, aynılaşmış mekan fotoğraflarından ve bu fotoğrafların dönüştüğü kolaj resimlerden oluşuyor. Bu bağlamda ürettiğim kolaj resimler; ileri teknoloji-düşük yaşam dengesi üzerine kurulu kent kültüründe yaygınlaşan kimliksiz yapılara alternatif bakış öneriyor.